Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ulusal bayramıdır. Her yıl 30 Ağustos günü kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Denizli, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur. Zafer Bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır. Devlet erkânı ve birçok vatandaş, Ankara'da Anıtkabir'i, diğer illerde de anıt ve şehitlikleri ziyaret edip, Mustafa Kemal Atatürk'e, silâh arkadaşlarına ve komutasında savaşmış askerlere şükranlarını sunar. Hemen hemen her yerleşim yerinde, askerî birlikler geçit törenlerine katılır. Ayrıca dış temsilciliklerde de çeşitli kutlamalar yapılır. 30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir.
Her yıl, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları bu tarihte mezun verir. Tüm subay ve astsubay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
30 Ağustos 2012
26 Ağustos 2012
Günlük Bisiklet Turumdan Bir Yazı
Bisiklet sürmeye amatör olarak başladığımdan beri her yere bisikletle gider oldum en son da Beypazarı çevresinde bir yere gittim onunla ilgili bir yazımı yayınlıyorum. :)
24.08.12 Tarihinde her şeyi tamamladıktan sonra saat 14:00'de Beypazarı'ndan yola koyulduk. Yolun başlangıcında Ayvaşık yolunda yokuşu bize zor anlar yaşatsa yokuşun sonunda acısu yoluna girişte yokuş aşağı baya bir yol kat ettik. Yaklaşık 2-3 km. Hızımız yol boyunca ortalama 30-35 km idi. Tabii bozuk yolları saymıyoruz. Acısu köyünün içine girdikten sonra Camii'sinde bir mola ile sularımızı tazeleyip yola devam ettik. Çıkışına kadar yolumuz düzdü. Anayola çıktıktan sonra uzun bir yokuş yine bizi bekliyordu yokuşu 15-20 dk civarında tırmandık. Ondan sonra Akçakavak köyüne doğru direksiyonumuzu çevirdik. Köyün yolları kum olması ve bozuk olması nedeniyle pedalsız yol alamıyorduk orası baya bir yorduktan sonra gideceğimiz yere geldik. Manzara süperdi Kayanın altından su çıkan bir yere gittik. Ve balık tutmaya koyulduk. Tabii yandaki karpuz tarlasından karpuzumuzu da almaya ihmal etmedik :) İlk atışımızda 5 balık birden tuttuk ve böyle böyle 1 - 1.5 saat içinde 20 civarı balığımız oldu tabii vaktimiz olmadığı için pişiremeyip çantamıza koyup getirdik o arada sucuk ekmeğimizi de yapmaya başladık. Karnımızı doldurduktan sonra geri dönüş vakti gelmişti. Bizde pedal atacak ne hal kalmıştı ne de istek. Saat 18:00 'de yola tekrar koyulduk hava kararmadan Beypazarı'nda olmamız lazımdı. Gidişte 1 saat 45 dk sürdü dönüşünüz ise 3 saat hem yokuşlar hemde Yusuf'un pedal kırılınca hem yürüdük hemde yarım pedal yaparak gelmeye çalıştık. Yokuş aşağı salarak yolumuzu aldık. Türlü yöntemler denesekte pedala çözüm bulamadık. :)
Kat edilen mesefa 42 km
24.08.12 Tarihinde her şeyi tamamladıktan sonra saat 14:00'de Beypazarı'ndan yola koyulduk. Yolun başlangıcında Ayvaşık yolunda yokuşu bize zor anlar yaşatsa yokuşun sonunda acısu yoluna girişte yokuş aşağı baya bir yol kat ettik. Yaklaşık 2-3 km. Hızımız yol boyunca ortalama 30-35 km idi. Tabii bozuk yolları saymıyoruz. Acısu köyünün içine girdikten sonra Camii'sinde bir mola ile sularımızı tazeleyip yola devam ettik. Çıkışına kadar yolumuz düzdü. Anayola çıktıktan sonra uzun bir yokuş yine bizi bekliyordu yokuşu 15-20 dk civarında tırmandık. Ondan sonra Akçakavak köyüne doğru direksiyonumuzu çevirdik. Köyün yolları kum olması ve bozuk olması nedeniyle pedalsız yol alamıyorduk orası baya bir yorduktan sonra gideceğimiz yere geldik. Manzara süperdi Kayanın altından su çıkan bir yere gittik. Ve balık tutmaya koyulduk. Tabii yandaki karpuz tarlasından karpuzumuzu da almaya ihmal etmedik :) İlk atışımızda 5 balık birden tuttuk ve böyle böyle 1 - 1.5 saat içinde 20 civarı balığımız oldu tabii vaktimiz olmadığı için pişiremeyip çantamıza koyup getirdik o arada sucuk ekmeğimizi de yapmaya başladık. Karnımızı doldurduktan sonra geri dönüş vakti gelmişti. Bizde pedal atacak ne hal kalmıştı ne de istek. Saat 18:00 'de yola tekrar koyulduk hava kararmadan Beypazarı'nda olmamız lazımdı. Gidişte 1 saat 45 dk sürdü dönüşünüz ise 3 saat hem yokuşlar hemde Yusuf'un pedal kırılınca hem yürüdük hemde yarım pedal yaparak gelmeye çalıştık. Yokuş aşağı salarak yolumuzu aldık. Türlü yöntemler denesekte pedala çözüm bulamadık. :)
Kat edilen mesefa 42 km
18 Ağustos 2012
13 Ağustos 2012
Karadayı dizisi ATV'de başlıyor..
Kenan İmirzalıoğlu tekrar ekranlara dönüyor. Ay Yapım'ın yeni projesi Karadayı dizisi ATV ekranlarında Eylül ayında yayınlanmaya başlayacak. Dizi şimdiden konuşulmaya ve merak uyandırmaya başladı. İlk bölümü ile tüm herkesi ekranları başına kilitliceğine şimdiden garanti verebilirim :) Çünkü Kenan İmirzalıoğlu'nun Türkiye hariç birçok ülkede hayran kitlesi fazlasıyla var ki araştırmalarıma göre de birçok yabancı bu diziyi merak ediyor. Ayrıca Başrol oyuncuları ise ; Bergüzar Korel, Çetin Tekindor ve Melike İpek Yalova da var. Yani tam kadro geliyor diyebiliriz. Ayrıca dizi ile ilgili tüm bölümleri jenerik müzikleri yeni açtığım blog sayfamda bulabilirsiniz. Link
Ramazana özel en güzel ilahiler
Ramazan ayında televizyonda sık sık rastladığım ve dinlediğim birkaç güzel ilahiyi sizinle paylaşmak istedim. İlahileri yeni veya eski diye ayırt etmiyorum kulağa hoş gelen her şey güzeldir diye düşünüyorum. Tüm müslüman aleminin tekrar ramazan ayını kutluyorum. Facebook ve Twitter'dan takip edin.
Sedat Uçan - Annem
Abdurrahman Önül - Medine Gülü
Abdurrahman Önül - Güzeldir Kabe Yolları
8 Ağustos 2012
Dış ticaret mezunu öğrenci dramı
Bu yıl itibariyle 2 yıllık Dış ticaret bölümünden mezun olmuş bulunuyorum. Okula gitmeden kazanmak zor derlerdi kazandık, okuması zor dediler okuduk bitirdik şimdi de mezun olduktan sonrası zor dediler hepsini atlattım şimdi bunu da atlatırım diyeceğim ama bu her şeyden farklı bambaşka bir şey. Bunu mezun olmadan inanıyorum ki hiç bir öğrenci anlayamaz bende anlamamıştım okurken bana söylediklerinde ama şimdi hepsini çok iyi anlıyorum. Şimdi benim 2 yıllık Dış ticaret bölümünden mezun olduktan sonra ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Önümde bir kaç seçenek var ama ben hangisini yapmalıyım bilmiyorum bu yazımı okuyanlardan ve bu durumları yaşayıp anlatmak isteyenler yorum yaparsa çok çok memnun kalırım. Önümdeki seçeneklere bakacak olursak;
1- KPSS'ye deli gibi çalış memur ol.( burda kazanamazsam ne yapcam onu düşünüyorum) şuan için KPSS çalışıyorum sınava gircem ama pek umudum yok diyebilirim.
2-DGS Kpss olmazsa 1 sene dershaneye git DGS sınavına gir 4 yıla tamamla.( burda daha öncesinden yani bu sene 2012 de Açık öğretime yazılmayı planlıyorum hemde seneye DGS sınavına girmeyi düşünüyorum )
3- Açık öğretime yazıl tecili bozdur bas bu seneden askere git.( burda 15 ay askerlik yapmak istemediğim için açık öğretimle veya dgs ile 4 yıla tamamladıktan sonra kısa devre gitmeyi düşünüyorum )
4- Dil kursuna git ilk başta İngilizceni geliştir sonra ardından ek bir dil daha öğrenmeye çalış. Özel sektörde işine bak.( Burda düşüncem İngilizce de bilsem özel sektör de iyi bir firma tecrübe istiyor ne yapacağımı bilmiyorum....)
Böyle böyle uzayıp gidiyor düşüncelerim şuan nasıl desem bir boşluktayım hayattan hiç bir beklentisi kalmayan bir insana dönmüş durumdayım. Sizden ricam Dış ticaret alanında iyi bir iş sahibi olan kişiler bana yardımcı olursa sevinirim hemde benimle birlikte bir çok arkadaşıma yardımcı olur çünkü mezun olan arkadaşlarım hepsi ne yapacaz şimdi düşüncesinde..
Düzenleme: Sevgili arkadaşlar bu yazıyı iş bulamadığımdan dolayı bunalım halinde yazmıştım şu aralarda YGS öğrencileri tercih yapma aşamasında, bu yazı kesinlikle sizi yanıltmasın benim ingilizcem çok iyi değildi okul dönemimde çoğu konferansa tanıtımlara katılmayıp bilgi sahibi olmadım. yani kısaca kendimi geliştirmedim diyelim. o yüzden iş bulamamıştım. siz siz olun hangi bölümde olursanız olun kendinizi geliştirerek iş hayatına atılmaya çalışın. ne kadar donanımlı olursanız o kadar öndesiz demektir. Allah işinizi rast getirsin.
1- KPSS'ye deli gibi çalış memur ol.( burda kazanamazsam ne yapcam onu düşünüyorum) şuan için KPSS çalışıyorum sınava gircem ama pek umudum yok diyebilirim.
2-DGS Kpss olmazsa 1 sene dershaneye git DGS sınavına gir 4 yıla tamamla.( burda daha öncesinden yani bu sene 2012 de Açık öğretime yazılmayı planlıyorum hemde seneye DGS sınavına girmeyi düşünüyorum )
3- Açık öğretime yazıl tecili bozdur bas bu seneden askere git.( burda 15 ay askerlik yapmak istemediğim için açık öğretimle veya dgs ile 4 yıla tamamladıktan sonra kısa devre gitmeyi düşünüyorum )
4- Dil kursuna git ilk başta İngilizceni geliştir sonra ardından ek bir dil daha öğrenmeye çalış. Özel sektörde işine bak.( Burda düşüncem İngilizce de bilsem özel sektör de iyi bir firma tecrübe istiyor ne yapacağımı bilmiyorum....)
Böyle böyle uzayıp gidiyor düşüncelerim şuan nasıl desem bir boşluktayım hayattan hiç bir beklentisi kalmayan bir insana dönmüş durumdayım. Sizden ricam Dış ticaret alanında iyi bir iş sahibi olan kişiler bana yardımcı olursa sevinirim hemde benimle birlikte bir çok arkadaşıma yardımcı olur çünkü mezun olan arkadaşlarım hepsi ne yapacaz şimdi düşüncesinde..
Düzenleme: Sevgili arkadaşlar bu yazıyı iş bulamadığımdan dolayı bunalım halinde yazmıştım şu aralarda YGS öğrencileri tercih yapma aşamasında, bu yazı kesinlikle sizi yanıltmasın benim ingilizcem çok iyi değildi okul dönemimde çoğu konferansa tanıtımlara katılmayıp bilgi sahibi olmadım. yani kısaca kendimi geliştirmedim diyelim. o yüzden iş bulamamıştım. siz siz olun hangi bölümde olursanız olun kendinizi geliştirerek iş hayatına atılmaya çalışın. ne kadar donanımlı olursanız o kadar öndesiz demektir. Allah işinizi rast getirsin.
3 Ağustos 2012
Ramazan da çok mu susuyorsunuz ?
Ramazan ayının temmuz ayına denk gelmesi ile birlikte oruç tutanlar daha çok yemekten fazla suyu aramaya başladılar. Çünkü 16 saat gibi fazla bir zamanda hem çalışıp hem oruç tutmak kadar zor bir şey yok. O yüzden sizler için ramazan ayında daha az susamak için gece sahurda tüketmeniz gereken gıdaların listesini yaptım bende dahil olmak üzere herkes uygulasın.
İlk önce 1 adet şeftali ile sahura başlayın. Şeftali bağırsakları yumuşatır hazmı kolaylaştırır ve ağız kokusunu susuzluğu dindirir.Cildi nemlendirir dudaklara sürüldüğünde nemlendirici özelliği ile oruç tutanların dudaklarının kurumasını önler.
Siyah üzüm - Gece yada yatmadan önce 1 salkım yiyerek yatarsanız gün boyu faydasını göreceksiniz.
Sahur yemeğinden sonra kavun karpuz kesinlikle yiyin çünkü bu meyveler susuzluğu uzun bir süre gideriyor ve insan su ihtiyacını büyük ölçüde azaltıyor.
Sahur yemeğinde yine yemeğin yanında ev yapımı yoğurt yiyin hem sağlığınız için hemde oruç tutarken kolaylık sağlıyor.
En son ise maden suyu içerek niyetinizi edin. Ama Beypazarı Maden Suyu olsun :) ( reklam yapmak gerek )
İlk önce 1 adet şeftali ile sahura başlayın. Şeftali bağırsakları yumuşatır hazmı kolaylaştırır ve ağız kokusunu susuzluğu dindirir.Cildi nemlendirir dudaklara sürüldüğünde nemlendirici özelliği ile oruç tutanların dudaklarının kurumasını önler.
Siyah üzüm - Gece yada yatmadan önce 1 salkım yiyerek yatarsanız gün boyu faydasını göreceksiniz.
Sahur yemeğinden sonra kavun karpuz kesinlikle yiyin çünkü bu meyveler susuzluğu uzun bir süre gideriyor ve insan su ihtiyacını büyük ölçüde azaltıyor.
Sahur yemeğinde yine yemeğin yanında ev yapımı yoğurt yiyin hem sağlığınız için hemde oruç tutarken kolaylık sağlıyor.
En son ise maden suyu içerek niyetinizi edin. Ama Beypazarı Maden Suyu olsun :) ( reklam yapmak gerek )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)